Kocaeli’deki bir ortaokulda görev yapan öğretmenlerin hesaplarına yatan ek ders ücret ile bordrodakinin farklı olduğu iddiaları sonrası Hürriyetçi Eğitim-Sen Kocaeli Şube Başkanı Adem Ellialtıoğlu, “Bu sadece Kocaeli’nin Gölcük ilçesinin falanca okulunun sorunu değil. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sorunudur. Bugün tasarruf tedbirlerini uyguladığımız bu ülkede, bu kadar büyük bir yolsuzluğun olması çok manidar. Bütün Türkiye’deki öğretmen arkadaşlarımız, e-bordrolarını lütfen kontrol etsinler. Bakın bu belki de 2011 KPSS skandalından sonra Türkiye’deki en büyük skandaldır” dedi.
Gölcük ilçesindeki Saraylı Ortaokulu’nda görev yapan bazı öğretmenler, sistem üzerindeki e-bordroları ile maaş ödeme dekontlarında tutarsızlık olduğunu tespit etti. İddiaya göre, ek ders ücretlerini karşılaştıran öğretmenler, e-bordro üzerinde görünen ek ders ücretinin hesaplarına yatan ücretten yaklaşık 3 kat daha fazla olduğunu fark etti. Bunun üzerine geriye dönük yapılan kontrollerde, öğretmenlerin ek ders ücretlerinde yaklaşık 4 yıldır bu durumun yaşandığı ve fazla olan miktarın farklı banka hesaplarına yatırıldığı tespit edildi.
İddialar hakkında Hürriyetçi Eğitim Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Adem Ellialtıoğlu, ek ders ücretlerini hesaplayan okul müdürü M.H.A., işlemleri inceleyen ve onaylayan ilçe destek hizmetleri şefi ve memurları, şube müdürü ve Gölcük Milli Eğitim Müdürü hakkında; ‘irtikap’, ‘görevi kötüye kullanma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından Kocaeli Adliyesi’ne gidip, suç duyurusunda bulundu. Konuyla ilgili adli soruşturma başlatılırken, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü de idari soruşturma başlatıldığını duyurdu.
“Hiçbir öğretmen fark etmiyor, imkanı da yok zaten”
Adem Ellialtıoğlu, olayın nasıl gerçekleştiğini anlatıp, bu durumu öğretmenlerin fark etmesinin mümkün olmadığını belirterek, şunları söyledi:
“Bizim KBS denilen bir sistemimiz var. Ücretlerimizi aldığımız sistem. Maliye Bakanlığı’na bağlı olan bir sistem. Burada, her şey bunun üzerinde dönüyor. Burada bu sistemi kullanan gerçekleştirme görevlisi olan müdür yardımcısıyla, harcama yetkilisi olan müdür beyin imzaları var. Müdür yardımcısı arkadaş, her şeyini doğru yapıyor. Hiçbir sıkıntı yok. Okuldaki evraklar, her şey doğru. Öğretmenlere gösterilen evraklar doğru. Müdür bey sistemde bordroyu onaylayıp, göndermeden önce tekrar ekleme yapıyor. Bunu hiçbir öğretmen fark etmiyor. Fark etmesinin de zaten imkanı yok. Öğretmen normal bordrosunu görüyor, okul müdürü ek bordrolar yapıyor. Benim sıkıntı yaptığım konu, bu nasıl ilçe milli eğitimdeki memurun gözünden kaçıyor? Nasıl oradaki şefin gözünden kaçıyor? Nasıl şube müdürünün gözünden kaçıyor? Nasıl ilçe milli eğitim müdürünün gözünden kaçıyor? Çünkü bizim alacağımız ek ders ücretleri, sene başında okul müdürünün imzasıyla ilçe milli eğitim müdürlüğüne ve kaymakamlığa onaya gönderiliyor. Benim her ay alacağım ek ders saati bellidir. Bu onayları, ilçe milli eğitime veriyoruz ki bunların kontrolü yapılsın diye. Hadi diyelim ki normal zamanda kaçırdınız. Yüzlerce, binlerce öğretmen var. Yaz tatilinde bir öğretmene 150 saat ek ders yazılması normal mi? Aynı okulda bir sürü öğretmene bu şekilde ek ders yazıldığında oradaki memur, şef, şube müdürü veya ilçe milli eğitim müdürü, ‘Kardeşim yaz tatilinde öğretmen çalışmıyor ki. Nasıl ek dersiniz yazıyorsun?’ demiyor mu? Doğum izninde olan öğretmene ek ders yazılıyor. Raporlu olan öğretmene ek ders yazılıyor. Bunların kontrolü yapılmayacaksa, oradaki, destekteki memur arkadaşlar ne iş yapıyor?”
“Bir öğretmene nasıl 880 saat ek ders yazılabilir”
Olayın duyurulmasının ardından sosyal medya hesaplarına Türkiye’nin her yerinden bordrolar gelmeye başladığını belirten Ellialtıoğlu, “Bu zaten 1 yıllık bir mevzu değil. Bizim çözebildiğimiz 4 yıl; ama daha önceye de gittiğini düşünüyoruz. Bu sadece 4 yıllık bir mevzu da değil. Normalde mesela size okul müdürü üzerinden örnek vereyim. Ben kendim de okul müdürüyüm. Haftalık 27 saat ek ders alabilirim. Bunu 4 ile çarptığınızda ayda 108 saat bir ek ders yapar. Genelde de en çok ek dersleri, okul müdürleri alır. Sorumluluktan dolayı öğretmenden 8-10 saat fazla alır. Şimdi bir öğretmene nasıl 150 saat ek ders yazıldı? Bunu bir kere bir sorgulaması lazım, bunu oradaki memurun görmesi lazım. Bu olay duyulduktan sonra Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu’na Türkiye’nin her yerinden bordrolar gelmeye başladı. Hatta dün X hesabında da ‘Bir kişi 880 saat nasıl ek ders alabilir?’ diye söyledi. Bakın arkadaşlar 1 ay, her gün 24 saat çalışsanız dahi toplamda 720 saattir. Bir öğretmen veya bir müdür veya bir müdür yardımcısı kendisine nasıl 880 saat ek ders yazabilir? Bunlar soruşturulması gereken konular. Bu sadece Kocaeli’nin Gölcük ilçesinin falanca okulunun sorunu değil. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sorunudur. Bugün tasarruf tedbirlerini uyguladığımız bu ülkede, bu kadar büyük bir yolsuzluğun olması çok manidar. Aynı ilçe milli eğitim müdürlüğüne gittiğimde, bir memur arkadaşımın kullanılmış kağıdın arkasını kullandığını gördüm. Benim bir memur arkadaşım, devlet tasarruf tedbirlerinden dolayı bu kağıdın arkasını kullanırken; bir okul müdürünün-işin içinde parmağı varsa bunu savcılık araştıracaktır-bu kadar hovardaca bu devletin, bu milletin malını yemesini kabul edemiyorum. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan parayı kimseye yedirttirmeyeceğiz” diye konuştu.
“İnşallah biz yanılırız”
Tüm öğretmenleri e-bordrolarını kontrol etmeye çağıran Ellialtoğlu, “Bütün Türkiye’deki öğretmen arkadaşlarımız, e-bordrolarını lütfen kontrol etsinler. Bakın bu belkide 2011 KPSS skandalından sonra Türkiye’deki en büyük skandaldır. Bunun altından çok daha fazla şeyler çıkacağını düşünüyoruz. İnşallah çıkmaz, biz yanılırız. Ama şu an görünen, bize gelen bordro örnekleri bunu gösteriyor. Milli Eğitim Bakanımızdan şunu isterim; bir ihbar hattı kursun. Türkiye’deki bütün öğretmenlerden bu şekildeki ihbarları alsın. Bunu Hürriyetçi Eğitim-Sen olarak öğretmenlerimiz bize göndermesin. Direkt Milli Eğitim Bakanımıza, Milli Eğitim Bakanlığımıza göndersin. Milli Eğitim Bakanımız da bunları değerlendirsin. Onlar çünkü bütün Türkiye’ye hakimler. Ayrıca Maliye Bakanlığı, KBS sisteminin, bu ücret ödeme sisteminin bu açıklarını acilen kapatsın. Bunun da çözümünü hemen söyleyelim. Bazı şehirlerimizde bu çözülmüş durumda. Nasıl yapıyorlar? Bankayla KBS sistemi etkileşimli çalışıyor. Banka hiç okuldan liste almadan, KBS sistemindeki ücreti alıyor. Müdür orada fazla bile yazsa, o öğretmene yatacak, müdürün hesabına gitmeyecek. Onun için de bunu göze alamazlar. KBS sistemiyle, çalışılan banka entegre olacak. Okul aradan çıkacak. Bu paralar okulun havuzuna falan gelmeyecek. Bu şekilde çözülebilir” dedi. (DHA)