ATO’dan deprem bölgesine ilişkin çalışma: Tıp ve uzmanlık eğitimi ciddi hasar aldı
6 Şubat’ta Maraş merkezli meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerin ardından Ankara Tabip Odası’ndan (ATO) Doç. Dr. Asuman Doğan “Deprem bölgesinde tıp ve uzmanlık eğitimi” başlıklı bir çalışma yaptı. Çalışmada, bölgedeki sekiz tıp fakültesinde 304 uzmanlık eğitimi programında 3 bin 685 tıpta uzmanlık öğrencisinin eğitim gördüğü, deprem sonrası asistanların eğitimlerinin aksadığı, “şartsız, kalıcı” geçiş hakkı talep ettiği ancak bunların da kurumları tarafından engellenmek istendiği, tıp ve uzmanlık eğitiminin ciddi hasar aldığı belirtildi.
“Bedeli ağır olur”
BirGün’den Sibel Bahçetepe’nin aktardığı bilgilere göre, çalışmada, depremde tıp eğitimi ve tıpta uzmanlık eğitimi verilen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Antep, Hatay, Maraş, Malatya ve Urfa’nın durumuna da dikkat çekilerek, özetle şu bilgilere yer verildi:
• Deprem sonrasında; Hatay’daki Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi boşaltılırken, Maraş’taki Sütçü İmam Üniversitesi ile Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinde hizmet ve eğitim büyük oranda sürdürülemez hale gelmiştir.
• Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi faaliyetine hasarlı binada devam etmektedir.
• Diyarbakır Dicle Üniversitesi ve Diyarbakır Gazi Yaşargil EAH ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana EAH’de sağlık hizmeti ve eğitim eski işleyişine dönmüşken Çukurova Üniversitesi iki bina hasarlı olarak saptanmış bunlar geçici olarak başka binalara taşınmışlardır.
• Deprem bölgesindeki 8 şehirde sadece sağlık kurumlarının kullanılamaz hale gelmesi değil, eğitim görevlilerinin kayıpları, yaşayan eğitim görevlilerinin ruhsal travma ya da insani yaşam koşullarının sağlanamaması nedeniyle başka illere göçler, ortaya çıkan iş göremezlik durumları, asistan hekimlerin ve tıp öğrencilerinin sağlıklı yaşam koşullarının ortadan kalkması, ihtiyacı olan kitap bilgisayar, tıbbi araç-gereçlerine ulaşamaması gibi pek çok sorun tıp eğitimi ve uzmanlık eğitiminin aksamasına yol açmıştır.
• Mustafa Kemal, Sütçü İmam, Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakülteleri ve İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Fakültesi’ndeki tıpta uzmanlık öğrencileri kurumlarında eğitimi sürdürmelerinin olanaksız olduğunu belirterek, Tıpta Uzmanlık Kurulu’ndan (TUK) “şartsız, kalıcı” geçiş hakkı talep etmişlerdir. Tıpta uzmanlık öğrencilerinin nakil hakkını kullanabilmesi için kurumunun onayının istenmesi önemli sorunlara yol açmıştır.
• Mezuniyet öncesi tıp fakültesi ve tıpta uzmanlık öğrencilerinin eğitimleri aksamamalı, bazı dallarda 5 yıla varan zorlu uzmanlık eğitiminde nitelikli ve bilimsel eğitim alma hakkı ellerinden alınmamalıdır.
• Depremden etkilenen bölgelerdeki çalışan tıpta uzmanlık öğrencilerinin barınma ve çalışma koşullarının olumsuzluğu göz önüne alınarak uygun eğitim alacakları üniversitelere görevlendirilmelerine olanak sağlanmalıdır. Bu sorunlar çözülmeden nitelikli tıpta uzmanlık eğitimi ve tıp eğitiminin sağlanması mümkün değil.
• Deprem bölgesinde asgari insani yaşam koşulları, güvenlikli barınma, temiz su ve gıdaya ulaşamama gibi sorunların halen giderilemediği merkezlerde tıp eğitimine ve uzmanlık eğitimine belli bir süre ara verilmelidir.
• 6 aydan kısa süre yapılan rotasyonlarda adaptasyon sorunu, taşınma veya ailenin başka şehre kısa süreli taşınma zorluklarına neden olacağı için bu süre başlangıçtan itibaren uzun planlanmalıdır.
• Gerekçesi ne olursa olsun tıp ve uzmanlık eğitiminde eksik ve yetersiz eğitim olamaz, yetkinliğe erişmeden mezun edilen hekimlerin yol açacağı bedeli çok ağır olur ve telafisi mümkün değildir.